Yazılan çizilenlerde hep bir mesaj mı vermek gerekir? Genelde öyle olur ama. Nedense yazmaya başlandığında beğenilme iç güdüsüyle süslü kelimelerle devam eder ve muhteşem sonuçlar çıkar .
Şöyle havadan sudan iki eski dost gibi hal hatır sormak ,eskileri yad edip güzel günlerde yaşananları anmak ,doyumsuz sohbetin sonu gelmesin istemek.Ne güzel olur.
Rahmetli dedemin el yapımı , pille çalışan ,ahşap duvarda, kendisini yaptığı ahşap rafta duran ,üstünde ninemin elleriyle ördüğü dantel örtülü,kırmızı bir radyosu vardı. Yuvarlak sarımsı düğmeleri,biri açma kapama ,biri fekans. Saat yedi oldu mu uzandığı yerden usulca kalkar ,itinayla örtüyü kaldırır ,hep aynı frekansda ayarladığı radyoyu açardı.”Ajans haberleri “ ….. Yaklaşık iki dakika özet verirdi. Kulağı radyoda onu dinler ve hemen kapatırdı.Biz yaklaşamazdık bile,bizim için farklı sesti o ajans haberleri,az çok bizde dinlerdik ,havadislerden mahrum mu kalsaydık . Ah bir de spor haberlerini dinleyebilseydik.
Yokluk işte, çarşı derdik ya en yakın ilçeye; çarşıya gidilecek ve pil bulunabilirse pil alınacak, nerde.
Kuzine sobanın o gürül gürül yanışı ,küçük gözünden odaya vuran ışıltısı ,üstünde fokurdayan güğümler , gaz lambasının aheste aheste dans edişi,mis gibi formada pişen patates. Her hatırladığımda yüreğim hem sızlar, hem özler hem de mutlu olurum.
Mesaj vermeyi unuttum; her yazının olmazsa olmazı demiştik ya. Çözüm merciinde olanların çözüm isteyenlerden daha çok veryansın etmelerine aklım sırrım ermiyor. Benden çok ağlama ne olur ,senin elinde her şey çöz.
Comments