Araba alıp satmışsınızdır, siz satarken en berbatı en alınmazı, en döküntüsü , ölü fiyatı , kilometresi yükseği ,boyası badanası ipi sapı küreği .
Durun hele dellenmeyin.
Sattık arabayı , aynı arabayı almaya kalkalım bu sefer ; en muhayyeri ,Tr de teki ,emsalsizi , azcık kaldırıma değmiş hasar kayıtlı ama fiyatı senin sattığından en az yirmi bin pahalısı, bulunmaz Hint kumaşlısı , özel plakalısı ,servis bakımlısı .
Buyrun dellenin.
Deli sorular işte ;
Sorularrrrr ,sorularrrrr ,sorularrrrrr , beni bu gece ağlattılarrrrrr…………..
Alsam da mı kötü olsam almasam da mı? İkinci el mi alsam ,sıfır mı alsam. Sahibinden mi alsam, galeriden mi alsam ,eş dosttan mı alsam, kırk yabancıdan mı alsam. Suv mu alsam , binek mi alsam .Yüksek mi alsam, alçak mı alsam .
Araç bayiye geliş fiyatının nerdeyse iki katı. Ötv ‘si KDV si , kaskosu ,sigortası . Almayayım uzaktan seyredeyim o zaman alemi , ya da alıyım da seyretsin mi alem beni. Bankalar sırada gel gel diye gözümün içine bakıyorlar , gözleri mi çıksın çıkmasın mı?
Ya da al “Şahin beş vites” diyor bir tarafım , “Doğan slx “ diyor diğer tarafım. Nostalji olsun da Serçe olsun diyor deli tarafım.
Otomatik vites, sunroof , anahtarsız çalıştırma ,deri döşeme, cam tavan ,multimedyalı mı olsun diyor bir tarafım ; manuel vites ,anahtarlı çalıştırma , kumaş kılıf , güneşten etkilenmemek için üstü kapalı , kasetçalarlı yandan çarklı mı olsun diyor diğer tarafım.
Bir köşeye çekilip düşünmeliyim ; Deli sorularla dolu beynim yine.
댓글