top of page

yorgan kısa, ayaklarını karnına çek...


Kimi kolay ulaşır , kimi zor . Zor ulaşana sınanıyorsun denir avutulur bir bakıma. Fakirlik edebiyatı yapılır, sen de dersin ki koca mı koca , kelli mi felli , yüksek mi yüksek mevkilerdekiler kandıracak mı bizi . İnanırsın. Ama açlığa, sefalete, fakirliğe hep olanla yetinmeye alışıyorsun farkında mısın, ya da layık görmüyor musun kendini daha iyi yaşama. Alçaksın kapitalist sistem.

Tasarrufta ; birlikte, hep beraber, hurra ,biz bize yeteriz . Zenginlikte paylaşımda hep bana hep bana mı yoksa . Sürekli bir şeyler aldır aldır aldır sonra borçlan öde öde öde . Kendim de dahil ,ya da sizlerde öyle değil misiniz ,ben başka bir yerde miyim yoksa. Sürekli ödüyoruz ,alıyoruz, çılgınca elimizdekini harcıyoruz. Reklamlar , dizilerdeki marjinal hayatlar, magazin dünyasının yaşamları , neden bizde almayalım neyimiz eksiğe götürüyor da bizi , eksik olanı hepimiz gayet iyi biliyoruz.

Olsun ama bizde yine altta kalmayalım ihtiyacımızı alalım. İşten eve koşar adım gidelim ,kapıyı kapattık mı huzurdayız. Yeter bize. Aman ha kendi ülkemde altı gece yedi gündüz bir tatilimiz olmasın. Yabancılar dolsun taşsın dövizler girsin ama biz girmeyelim otel havuzuna ,dokunur belki de.

Üzüldüm , bir seferde gönlümüzde olan olabilse yorganımız geniş uzun olsa da ayağımızı ister karnımıza çeksek , ister uzatsak ,ister yan yatsak . Olur mu olacak inancımı hiç yitirmem bu konuda.

10 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Yazı: Blog2_Post
bottom of page